Miras Hukuku
Miras ve aile davaları en çekişmeli hukuk alanı olarak bilinir. Yasal olarak düzenlenmiş olan miras devir işlemleri (külli halefiyet prensibi) ve elbirliği mülkiyeti konusu anlaşmazlıkların çoğu kez temel nedenleri arasında yer almaktadır. Bir akrabanın beklenmedik bir vefat haberi çoğunlukla aile içinde miras ile ilgili hukuki tartışmaların başlamasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda akrabalık ilişkileri genelde zedelenmekte ve hatta bazı durumlarda kopmaktadır. Miras hukuku alanı sürekli yasal değişimlere maruz kaldığı için bu alanda çalışan avukatların hem deneyimli olmaları, hem de kendilerini sürekli geliştirmeleri önem arz etmektedir. Ayrıca bu avukatların sosyal alanlarda da bilgi sahibi ve etkili olmaları müvekkillerinin çıkarları gereğidir.
Mirasçının zarar görmemesi ve haklarının korunması için miras hukukunun ayrıntılarını bilen ve bu alanda uzmanlaşmış bir avukat ile bir an önce temasa geçilmesi önerilmektedir. Miras hakkını elde edenin veraset intikali edinemeyecği veya borçların sonradan kolayca mirasdan silinebileceği gibi yanlış beklentiler mirasçının zarara uğramasına neden olmaktadır. Ayrıca elbirliği mülkiyeti vasıtasıyla elde edilen bir mal üzerinde herhangi bir tasarruf işlemi yapılabilmesi için ortakların birlikte hareket etmeleri ve oy birliği ile karar vermeleri gerekmesi durumu genelde bilinmediği için miras hukuku alanında birtakım zorluklarla karşılaşılmaktadır. Miras bırakan şahsın örneğin bir şirketi dava konusuysa büyük meblağlar ve bu şirketin geleceği ile ilgili önemli kararların alınması söz konusu olabiliyor.
Bu nedenle titiz davranmak ve hedefe yönelik bir danışma hizmeti sunmak son derece önemlidir. STEINWACHS hukuk bürosunu görevlendirmeniz halinde tecrübeli avukatların hedeflerinize ulaşmanızda hassasiyet göstereceğinden ve size her türlü destek olacağından emin olabilirsiniz.