Tıbbi uygulama hatası, sağlık mesleği mensubunun tıbbi tedavi sırasında yaptığı hata veya yanlış eylemdir. Böyle bir hata, tıbbi bakımın kabul edilen bakım veya beceri standardının altına düşmesi ve dolayısıyla hastaya zarar verilmesi durumunda ortaya çıkar. Tıbbi hatalar, teşhis hataları, ilaç hataları, cerrahi hatalar, iletişim hataları veya takip bakımının eksikliği dahil olmak üzere tıbbi bakımın çeşitli alanlarında meydana gelebilir.

Tıbbi tedaviden kaynaklanan tüm olumsuz sonuçların veya komplikasyonların otomatik olarak tıbbi uygulama hatası olarak değerlendirilmediğini belirtmek önemlidir. Her olumsuz tıbbi sonuç bir hatadan kaynaklanmaz. Tıbbi hata, yalnızca tıbbi bakımın kabul edilen standardın altında olması durumunda ortaya çıkar ve bu, önlenebilecek bir hasara neden olur.

Bir hasta tıbbi bir uygulama hatasının meydana geldiğinden şüpheleniyorsa, iddialarını incelemek ve gerekirse yasal yollara başvurmak için hukuk büromuzla iletişime geçebilir. Bazı ülkelerde bu tür davalarla ilgilenen ve tedavi hatalarının açıklığa kavuşturulması ve değerlendirilmesinde destek sağlayabilecek özel hakem kurulları veya uzman komisyonları da bulunmaktadır.

  • BGH, 20 Şubat 2018 tarihli karar – VI ZR 30/17: Bu kararda BGH, işlem hataları durumunda ispat yükünün dağılımı sorununu ele almaktadır. BGH, hastanın genel olarak bir tedavi hatası olduğuna dair kanıt sunması gerektiğine karar verir.
  • BGH, 23 Ekim 2012 tarihli karar – VI ZR 74/12: Bu karar, doktorun tıbbi tedavinin olası riskleri hakkında bilgilendirme göreviyle ilgilidir. BGH, hastanın bilinçli bir karar verebilmesi için doktorun hastayı olası riskler konusunda tam olarak bilgilendirmesi gerektiğini açıkça belirtmektedir.
  • BGH, 29 Nisan 2003 tarihli karar – VI ZR 398/02: Bu karar, tedavi hatalarına ilişkin zamanaşımına ilişkindir. BGH, tedavi hataları durumunda tazminat talepleri için normal zaman aşımı süresinin üç yıl olduğunu ve ancak hastanın tedavi hatasının farkına vardığı andan itibaren başladığını belirtmektedir.
  • BGH, 16 Temmuz 2002 tarihli karar – VI ZR 331/01: Burada BGH, ağır işlem hataları durumunda ispat yükünün tersine çevrilmesi sorununu ele almaktadır. Federal Adalet Divanı, ağır bir tedavi hatası olması durumunda ispat yükünün hasta lehine tersine çevrilebileceğine, yani doktorun bu durumda hatanın neden olunan zararın nedeni olmadığını kanıtlaması gerektiğine karar verir.